Sevgili
Türkiye,
Size
Türkiye’deki ekonomik sıkıntının da temeli olan, ekmeğinizin pahalı olmasına,
çoluğunuzun çocuğunuzun can güvenliğini de tehlikeye atan adalet sistemimizin
hallerinden bahsedeceğim.
Kız
çocuklarının fuhuşa sürüklenmesine karşı mücadele eden Avukat Dilek Ekmekçi,
siz ahlaksızlıkları duymayasınız diye, 1 Eylül’de tutuklandı. Şimdilik
susturuldu. Ama Fuhuş çeteleri bir müddet rahat edemeyecekler. Çünkü Ekmekçi
mahkemede de konuşacaktır.
19
Ağustos’tan beri, 8 yaşında, bütün köyün işbirliği ile katledilen Narin bebeğin
neden öldürüldüğü, işin içine siyaset karıştığı için bilinmiyor. Hükümet onu da
kararttı. Hukuksuzluk, çocuk cinayetlerinin bile üstünü örtüyor. Bu hükümet
karıştığı her şeyi bozuyor.
12 Eylül
2024’te Kayseri’de Yüksel Yalçınkaya isimli bir öğretmenin duruşması vardı.
Yalçınkaya, FETÖ suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası almış, ceza süresini de
hapishanede geçirmiş. Sonra Yargıtay, AYM ve AİHM’de kendisinin adil yargılanmadığı şikayetiyle davalar açmış bir mazlum. AİHM, 26
Eylül 2023’te Yalçınkaya’nın suçlanmasının, tutuklanmasının ve ceza almasının
TCK ve evrensel hukuk kurallarına göre haksız olduğuna karar verdi. AİHM’in
kesin kararlarının Anayasamızın 90. maddesine göre mutlaka uygulanması lazım.
12 Eylül’de yapılan duruşmada, mahkeme Yalçınkaya’nın cezalandırılmasına tekrar
karar verdi. Hükümet, kanunları uyguluyormuş gibi yaparak adalet sistemimizi
felç etmiştir.
19 Eylül’de
KHK TV editörü Sn. Ahmet Erkan Yiğitsözlü’nün Osmaniye 2. Ağır Ceza
Mahkemesi’ndeki yargılamasını gözlemci olarak takip ettik. Savunma avukatı
mahkeme başkanından bir ricada bulundu: “Başkanım, savcılık müvekkilimi
suçladığı konularla ilgili bir tane delil sunsun ben ondan sonra savunma
yapacağım” dedi. Savcı neredeyse sandalyesinden düşecekti. Beş dakika ara
istedi. Sonra, hiçbir delil sunmadan cezalandırma istedi.
Savcı,
mahkemedeki şaşkınlığının intikamını dün akşamüstü aldı. Ahmet Beyi bir konuda
ifade vermesi için adliyeye çağırdı. Sonra mesai bitti deyip ifadesini almayıp
nezarete attırdı. Ahmet Erkan Beye geçmiş olsun, bu sabah serbest bırakıldı.
23 Eylül’de
İstanbul’da Çağlayan adliyesinde 24. Ağır ceza mahkemesinde başlayan ve
hepimizin kız çocukları davası olarak bildiğimiz dava başladı. Yaşları 18’in
altında olan 14 kız çocuğu yargılanıyor. Suçları ne mi? KHK’lı insanların
çocukları olmak. Hükümet, FETÖMETRE’yi icat eden sahtekârın dediği gibi, ikinci
nesle de rahat vermek istemiyor. Çocuklara “neden namaz kıldınız, neden
sinemaya gittiniz, neden Yemek Sepeti’nden sipariş verdiniz, evinizde ne
yapıyorsunuz?”gibi abuk sabuk sorular hem karakolda, hem savcılıkta sorulmuş
hem de mahkemede soruluyor. 28 Şubat, sanki yeniden hortladı. Milletvekili Sn.
Ömer Faruk Gergerlioğlu'da bunu eleştiren sosyal medya paylaşımları yapınca, hâkimin
canı sıkılmış ve milletvekilini mahkeme salonundan dışarı çıkartıyor.
İstanbul’da
şehit edilen polis memuru Şeyma Yılmaz, hükümetin güvenlik politikasının
kurbanı olmuştur. 26 sabıkası olan katilin eski bakanla fotoğrafları çıkıyor.
Çok sabıkası olan bütün suçluların eski bir bakanla mutlaka fotoğrafı çıkıyor.
14 yaşındaki kız çocuğunun evini robocop kıyafetli özel harekât polisleri ile
basıp, onları ters kelepçe ile karakola getiren emniyet, bu seri suçluyu
kelepçesiz olarak karakola almış. O da hem karakoldan kaçmış hem de kendisini
kovalayan polislere saldırıp birini şehit etti, diğerini de yaraladı.
Milletimizin başı sağ olsun. Hükümet bütün muhaliflerini ve gazetecileri
terörle ya da teröre yardımla suçladığı için, polis onları gözaltına alırken
terör protokolünü uyguluyor. Bakanla fotoğrafı olan adli suçlulara ise
masumiyet karinesini uyguluyor. Çünkü korkuyor: fetöcü olmakla suçlanıp hapse
de düşebilir, KHK’lı olup işsiz de kalabilir. Türkiye üzerinde, rejimin sebep olduğu
bir KHK korkusu ve baskısı var. Artık bu korku, polislerimizin bile canını
almaya başladı.
Sizin
ekmeğinizin her gün biraz daha küçülmesine sebep olan, iktidarın müsrifliği
devam ediyor. 12500 lira maaş alan emekliden tasarruf isteyen Çerezci Maliye
Bakanı, Saray’ın israfını durduramıyor. Sarayın günlük masrafı 21,5 milyon
lira. Yani günde 1720, ayda 51,600, yılda 619,200 emeklinin maaşını tüketiyor.
Saray, tek başına bütün Adana halkı kadar masraf yapıyor. Buna dağ dayanmaz,
hazine hiç dayanmaz.
Çerezci
Bakan habire enflasyon düşecek diyor. Faizleri bunun için artırdı, ama bir
yandan da Merkez Bankası para basmaya devam ederek emisyonu artırıyor. Bunlar
hükümetin israfını durdurmadan ne enflasyonu düşürebilirler, ne de işsizliği
azaltabilirler.
Sevgili
Türkiye,
Dünyanın
beşten büyük olduğuna inandığımız gibi, Türkiye’nin de Tek Adam’dan büyük
olduğuna inanıyoruz. Ben Tayyip Erdoğan idaresinden çok sıkıldım. Siz
sıkılmadınız mı?
Yoksulluktan
ve adaletsizlikten kurtulmamızın tek yolu bu rejimden ve bunu inşa eden bugünkü
yöneticilerden kurtulmaktır. Liberal Parti, donanımlı kadrolarıyla seçimde
huzurunuzda olacaktır. Kul hakkını yemeyen ve yedirmeyecek olan kadrolarıyla
sizin sofranızın zenginleşmesine, çocuklarımızın geleceğe mutlulukla bakacağı
Türkiye’yi yeniden inşa etmeye hazırız.
25.09.2024
Zübeyir Gülabi
LP Genel Başkanı