Türkiye'deki rejim karanlık bir rejime dönüştü. Sahtekârlık
ve dolandırıcılıktan tutuklu birinin ihbarı ile gazeteciler Murat Ağırel ve
Timur Soykan gözaltına alınıp hürriyetleri kısıtlanarak salıverildi. Bu
gazeteciler son yıllarda yolsuzluktan mafyaya, uyuşturucu çetelerinden
yenidoğan çetelerine kadar bir gelişmeyi onlar vasıtasıyla öğrendiğimiz,
toplumun gözü kulağı olmuş gazeteciler. Serbest gazetecilik hükümetlerin kamu
kurumlarında olan uygunsuz işleri öğrenmesi için de önemli bir kaynaktır.
Gazetecilik, halk için, iktidar için, iyi yönetilen bir devlet için önemlidir.
Kartalkaya'daki yangının saklanan bilgileri parça parça
çıkıyor. Ortaya saçılan bilgiler, yangının bir cinayet olduğunu gösteriyor. Kimleri
korumak için 78 canımızın feda edildiğini henüz öğrenemedik. İktidara yakın
birilerinin korunduğu ve orda olmalarının saklandığı anlaşılıyor. Ama
öğreneceğiz. Gerçeklerin er geç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır.
Bolu da Sümeyra isminde, 15 yaşındaki bir kızımızın kalbi 10
senedir yaşanan zulme dayanamadı. Ancak hükümetin vicdansızlığı karşısında
donakaldık. Çocuğu ölmüş bir anneyi cezaevinden kelepçeyle getirdiler ve
definden hemen sonra geri cezaevine götürdüler. Ev hapsi ve ayağına elektronik
kelepçe takarak yasını çekmesine neden izin verilmez? Adalet ve İçişleri
bakanlarının vicdanında çocuklarımızın hiç mi yeri yok? Her gün Gazze'ye haklı
olarak ağıtlar yakan Cumhurbaşkanı'nın Türkiyeli anne ve çocuklardan haberi
olmuyor mu? Bu çocuğun annesi, konusu suç olan bir eyleminden dolayı hapiste
değil. Onları oraya tıkan güç öyle istediği için içerde. "Sizi buraya
tıkan güç" kavramı Türkiye demokrasi tarihi için yüz karasıdır ve
lanetlenmiştir. Bugünki güç de aynen öyle lanetlenecek ve savunanı kalmayacaktır...
Tarih ve millet böyle güçleri affetmedi ve affetmeyecektir.
Gazze deyince, dün İsrail ile Azerbaycan arasında doğalgaz
anlaşması yapılmış. Bu gaz nereden geçip de İsrail'e ulaşacak? Türkiye
üzerinden. Gazze’yi, Suriye’yi, Lübnan'ı her gün bombalayan İsrail'in bu
bombaları üretmek için ihtiyaç duyduğu enerji Azerbaycan'dan İsrail'e Türkiye
üzerinden geçecek, iktidar yandaşları da her gün kahrolsun İsrail diye
bağıracak!.. İsrail Savunma Bakanı'nın bombalamasını durdurmak istiyorsak,
kesin barış yapana kadar İsrail'e değil gaz ve petrol, makarna bile gitmemesi
lazım.
Azerbaycan KKTC'yi bile
tanımazken, bir onun gazını ve petrolünü İsrail'e taşıyamayız. Bunu protesto
eden, bir kısmı benim de üyesi olduğum Hak İnisiyatifi Derneği üyesi gençleri
gözaltına aldılar. 128 milyarı Nebati'nin gözlerindeki ışık için, 36 milyarı Sn.
İmamoğlu'nu hapsetmek için yakabilen Saray rejimi, İsrail'in parasından mı
vazgeçemiyor.
Mal varlıkları soruşturulacak diye Türkiye'nin çıkarlarını
gözardı edenler, millî iradeyi temsil edemez. Cumhurbaşkanı, son konuşmasında
Türkiye'deki rejimin (kendisi 'sistem' diyor) başka ülkeler tarafından kabul
gördüğünü söyledi. Sn. Cumhurbaşkanı Türkiye'nin yönetim sistemini Washington,
Londra, Moskova ya da Pekin belirleyemez, biz, Türkiye vatandaşları belirleriz.
Yanlış yerlerde dolaşıyorsunuz. Sistem onayı Ankara, Adana, Diyarbakır, Van,
Kars, Edirne, Yozgat halkı tarafından yapılır. Biz, Liberal parti olarak bu
sistemi kabul etmedik. Bizim istediğimiz sistem, TBMM'nin güçlü olduğu,
kuvvetler ayrılığının kesin çizgilerle belirlendiği, anayasanın geçerli olduğu,
mahkemelerin bağımsız ve tarafsız olduğu, Tek Adamın iradesinin değil, milli
iradenin hâkim olduğu Liberal Demokrasi’dir.
"Komşusu açken tok yatan bizden değildir." Halk
açken, içindekilerin tok olduğu Saraylar da, içindekiler de bizden değildir.
Demokrasi, "bizden" olanların bizi yönettiği sistemin adıdır.
"Bu Günün Saraylısı" artık bizden değildir.
11.04.2025
Zübeyir GÜLABİ
Genel Başkan